CHP'deki hareketlilikle ilgili zaman zaman yazı yazıyorum.
Olumlu, olumsuz tepkilerin hepsine saygılıyım.
Bilin ki; ne Kılıçdaroğlu'nun kalemşörüyüm, ne de İmamoğlu ve diğerlerinin karşısındayım.
xxx
Parti içindeki demokrasi yokluğunu her zaman eleştirenlerdenim.
Delege seçimlerinin, mahallelerde ve köylerde sandık kurularak yapılmasını hep savunmuşumdur..

Delege ağalarının kızını, oğlunu, gelinini, kaynanasını, velhasıl bütün sülalesini delege yazdırmasını da acımasızca eleştirmişimdir.,
Milyonlar harcayarak, listenin başköşesini kapmak isteyenler iddiaları da üzüntü ile takip etmişimdir...
Bu partinin yıllarca vekilliğini, sözcülüğünü yapmış; daha sonra tutuklanan gazeteci yeğeninin savunmasını yapacağına Feto Çatı Davasında sanıkların avukatlığını yapmış milletvekillerini de iyi biliyorum.
Sizler de çook şey biliyorsunuzdur.
xxx
Ben diyorum ki;
Bütün bunların tek sorumlusu Genel Başkan mı?
Sizlerin seçip gönderdiği, üst kademe yönetimin daha çok sorumlu ve günah sahibi olduğunu varsaymak, benim de, sizlerin de her CHP'nin hakkı değil mi?
xxx
Siyasi tarihimizde Hasan Celal Güzel vakası var.
Sarıgül, Muharrem İnce, hatta çoğunuzun bildiği Celal Doğan vakası var.
Hangisi başarı oldu?
Celal Doğan 1900’lü yıllarda Belediye Başkanlığı gücü ile Deniz Baykal'a başkaldırıp ne yapabildi?
Doğruyol Partisine geçmedi mi?
Orada mama bulamayınca, tekrar CHP'ye gelip kaybetmedi mi?
En sonunda HDP'den İstanbul Milletvekili olup siyasi yaşamını bitirmedi mi?

Bunlar sadece Gaziantep'te bildiklerimiz. Ya diğer iller....
xxx
Mesele Kılıçdaroğlu değil, bazı güçlerin CHP'yi parçalama oyunudur.
Önünüzde Kurultay var.; çıkın aday olun. Hakkınızdır.
Kirli ellerin CHP’den uzaklaşmasını sağlamaktan başka çare yok.
CHP KILIÇDAROĞLU TARAFINDAN KURULMADI
Sağduyulu olmak zorundasınız.